Türkiye’nin doğal ve tarihi güzellikleriyle dolu Van şehrinde gezilecek yerler listesinin başında Ah-Tamar efsanesinden adını alan Akdamar Adası olmalıdır.
Akdamar Adası, Van Gölü içerisinde bulunan 4 adadan ikinci en büyük adadır. Ada yaklaşık 70.000 metre kare civarında olup kıyı şeridi uzunluğu 3 kilometredir. Ada deniz seviyesinden 1.912 metre yükseklikte bulunmaktadır. Adanın batısında gri görünümlü kireç taşından uçurumlar bulunmaktadır. Ada içerisinde de kayalıklar yer almaktadır.
Akdamar Adası Hakkında Bilgi
Van ilinin Gevaş ilçesinde bulunmaktadır. Akdamar Adası karstik yapıda olup içerisinde küçük tepeler bulunmaktadır. Ada fazla yağış aldığı için yer şekillerinde çatlaklar görülmektedir aynı zamanda da havası da serindir. Adanın özellikle ilkbahar aylarında badem ve kayısı ağaçlarının çiçekleriyle mükemmel bir doğa manzarasına şahit olursunuz. Akdamar Adası ismini bir efsaneden almaktadır. Efsaneye göre bir zamanlar adada yaşayan Ermeni keşişinin güzelliği dillere destan bir kızı varmış. Bu güzeller güzeli kızın adı Tamara imiş. Adanın çevresinde çobanlık yapan bir genç varmış zamanla birbirlerine âşık olmuşlar. Genç güzeller güzeli sevgilisini görmek için her gece adaya kadar yüzermiş. Tamara ise sevgilisine yerini belli etmek için fener yakarak yerini belli edermiş. Bir gün Ermeni keşiş kızının aşkını öğrenir ve gece kızın peşine düşer. Kızının yerini belli etmek için fener yaktığını anlar. Tamara bir gün buluşmaya giderken keşiş babası peşine düşer. Keşiş, çoban gence sürekli farklı yerlerden ışık vermiş. Genç çoban yorulmaya başlamış ve dibe çökmüş. Boğulmaya başlayan genç aşığın son sözleri Ah Tamar! Olmuş. Tamara sevgilisinin sesini duyunca babasının oyun hazırladığını anlamış ve kendini sevdiğinin yanına atmış. İki âşık genç beraber boğularak ölmüşler. Ölü bedenleri ise Van Gölü’nde kavuşmuş. O günden bu yana adanın ismi Ah Tamar olarak anılır zamanla dilimize uyarlamak için Akdamar halini almıştır.
Akdamar adasının bilinen tarihi 700’lü yıllara dayanmaktadır. Ada aynı zamanda krallıklara da ev sahipliği yapmıştır. I. Gagik 908 yılında kendini Vaspurakan Kralı ilan etmiş aynı zamanda başkenti de Akdamar Adasına taşımıştır. Bu dönemde adaya çarşılar, liman, saraylar, heykeller, kilise olmak üzere önemli Ermeni mimarisinden eserler bırakmışlardır ancak kilise hariç diğer tarihi yapılar pekte korunamamış hatta Kilise’nin Şapel’i yıkılarak günümüze kadar gelememiştir. Zamanla kilise de eskiyerek güzelliğini kaybetmiş ancak 2015 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafınca yenileme çalışmaları yapılmıştır. Bu şekilde Akdamar Kilisesi de ayakta kalan Ermeni mimari eserleri arasında yer almaktadır. Akdamar Kilisesi, 915-921 yıllarında Mimar Manuel’e, Kral Gagik tarafından yaptırılmıştır. İnşasında kızıl andezit taşı, kabartmalar ve el oyması süslemeleri kullanılarak Ortağ Çağ’ın önemli eserleri arasında yerini almıştır. Kilise’nin belli başlı yerlerinde belli başlı tarihi olaylar canlandırılmıştır. Özellikle kuzey cephesi Âdem ve Havva’nın yasak meyveyi yiyerek Tanrı tarafından cennetten kovulmalarının, Hz. İsa’nın havarilerinin ve azizlerin resmedildiği cephedir. Akdamar Kilisesi günümüzde aktif olup ayinler düzenlemektedir.
Akdamar Adasına Nasıl Gidilir?
Akdamar Adası şehir merkezine 52 Gevaş İlçesine ise 12 kilometre uzaktadır. Gevaş ilçesinden Akdamar İskelesi’nden adaya sürekli düzenlenen 20 dakika süren deniz otobüsü seferleri ile gidebilirsiniz. Adaya giriş ücretlidir ancak müze kartıyla ücretsizde girilebilmektedir.
Akdamar Adası ve Akdamar Kilisesi yerli ve yabancı turistler tarafından en çok uğranılan tarihi yerler arasında yer almaktadır. Doğanın tüm güzelliklerini içinde barındıran, efsaneyle ismini kazanan Akdamar Adası hala gitmediyseniz gidip görülmesi gereken yerler arasında olmalıdır.